Dolgu, kanal tedavisi ve diş çekimi arasındaki farklar nelerdir? Dolgu, hasarlı ya da çürük bir dişin restorasyonunu gerçekleştirmek için yapılır. Kanal tedavisi, diş içerisinde bulunan damar ve sinir dokusunun çıkartılıp kanalın doldurulması ile yapılırken, diş çekimi herhangi bir tedavi yöntemi ile geri kazanılamayacak durumda olan dişin çıkarılma işlemlerini kapsar. Tedavi türü diş hekiminizin değerlemesi sonucunda belirlenir.
Diş apsesi ve diş çürüğü sorunu yaşayanlar, tedavilerini geciktirmemelidir. Sorunların çene kemiğine kadar ilerlemesi, sağlık problemlerinin ciddiyetini arttırır. Tedavinin geciktirildiği durumlarda ise diş kaybı yaşanma olasılığı oldukça yüksektir.
Diş sağlığını korumak ve gülümsemenizi çekinmeden sergilemek için hasarlı ya da çürük dişlerinizin restorasyonu önemlidir. Diş dolgusu, dişlerinizde oluşan kırık ya da diş çürükleri problemini gidermek için kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Dişinizin sorunlu bölgesi temizlendikten sonra uygulanan diş dolgusu tedavisi, farklı yapılarda bulunan diş dolgusu çeşitleri ile restore edilebilir. İsteğe bağlı olarak seçebileceğiniz dolgu malzemesi; kompozit dolgu, amalgam dolgu, gümüş dolgu, altın dolgu ve porselen dolgu maddelerinden oluşur.
Kompozit reçine dolgular, diş rengine uygun olduğundan estetik açıdan en yaygın kullanılan dolgu türüdür. Porselen dolgular, estetik, dayanıklı ve dişe uyumlu bir görünüm kazanmanızı sağlar. Amalgam dolgular ise ekonomik ve dayanıklı bir seçenek sunar.
Diş dolgusu uygulamaları, problemli bölgenin hazırlanması ve temizlenmesi ile başlar. Tercihe göre seçilen malzeme, dişler üzerinde uygulanır. Diş hekimi tarafından dolgunuzun pürüzsüz şekillendirilmesi sağlanarak yüzey oluşturulur. Sağlıklı bir çiğneme ve ısırma aktivitesi için gereken ayarlamalar yapılır.
Dolgu işlemi, acı verici bir tedavi yöntemi değildir. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen diş dolgusu, herhangi bir rahatsızlık ya da ağrı hissetmenize neden olmaz. Uygulama sonrasında minimum düzeyde hissedilen hassasiyet, kısa bir süre içerisinde geçecektir. Rahat bir dolgu deneyimi için gereken bütün önlemler diş hekiminiz tarafından alınır.
Diş dolgusu dayanıklılığı, dolgunun büyüklüğü, dişin konumu ve kullanılan malzemeye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kompozit beyaz dolgu kullanım süresi 5-10 yıl arasında süren bir ömre sahipken amalgam dolgu kullanım süresi 10-15 yıl kadar dayanabilir. Porselen diş dolgusu kullanım süresi ise 15 yıldan daha fazla bir ömre sahip olabilir.
Diş dolgusu bakımı, ağız hijyeninde tam koruma sağlamanız ile mümkündür. Günlük ağız bakımı; diş fırçalama, gargara ve diş ipi kullanımı ile birlikte, düzenli olarak diş hekimi ziyaretleri ile sağlanır. Ayrıca, dolgularınızın dayanıklılığını arttırmak için yapışkan ve sert gıdalardan kaçınılması önemlidir.
Diş dolgusu, hasarlı, kırık ya da çürük dişlerinizin diş hekiminiz tarafından değerlendirilmesi sonucunda uygulanır. Yaygın olarak gerçekleştirilen bu tedavi, diş estetiği ve dişlerin işlevselliğini sürdürmek için gerçekleştirilir. Diş hekiminiz size en uygun tedavi planı ve dolgu malzemesini önerecektir.
Diş kanal tedavisi, diş kökü enfeksiyonları, travma ve ilerlemiş çürük sorunlarının damar ve sinir dokusunu etkilediği durumlarda uygulanır.
Kanal tedavisi, diş içinde bulunan damar ve sinir dokusunun çıkarılarak kanalın doldurulduğu tedavi yöntemidir. Dişin işlevselliğini geri kazandırmak ve dişi korumak amacıyla hasarlı ve enfekte olan damar ve sinir dokusunun çıkarılarak dişin tedavi edilmesi amaçlanır.
Kanal tedavisi öncesi lokal anestezi ile diş ve diş eti çevresi uyuşturulur. Diş üzerinde delik açılarak sorunlu bölgeye erişim gerçekleştirilir. Hasarlı damar ve sinir dokusu özel diş hekimi aletleri ile dikkatli bir şekilde temizlenir. Kanal, antibakteriyel solüsyonlar ile sterilize edilerek dolgu malzemesi ile doldurulur.
Kanal tedavisi esnasında lokal anestezi uygulaması gerçekleştirildiğinden rahatsızlık ya da ağrı hissi en az düzeyde hissedilir. Kanal tedavisi genel olarak iki seansta tamamlanır. İlk seansta, sorunlu damar ve sinir dokusu çıkarılarak kanal temizliği yapılır. İkinci seansta ise kalıcı dolgu ile kanal doldurularak kaplama uygulanır.
Kanal tedavi süresi, enfeksiyon yaygınlığı, dişin durumu ve dişin tedaviye yanıt verme süresine göre değişkenlik gösterebilir.
Kanal tedavisi sonrası hassasiyet ve hafif bir ağrı hissetmeniz normaldir. Bu ağrı birkaç gün içerisinde azalış gösterir. Gerekli olan durumlarda ağrı kesici ilaçlar ve yönergeler kullanılabilir. Kanal tedavisi sonrasında diş sağlığının korunması ağız hijyeni ile sağlanır. Düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve diş hekimi ziyaretleri süreci kolay atlatmanızı sağlar.
Kişisel ağız bakım rutinlerine dikkat etmeniz, diş hekiminizin tecrübesi ve diş sağlığı genel durumunuza göre diş kanalı tedavisinin dayanıklılığını artırarak kullanım ömrünü uzatabilirsiniz. Uzun yıllar boyunca kullanabileceğiniz kanal tedavisi sayesinde, diş ve diş eti sağlığınızı korumanız mümkün.
Kanal tedavileri, yüksek başarı oranına sahip olsa da bazı durumlarda alternatif tedavi seçenekleri uygulanabilir. Bunun nedeni ise ulaşılamayan diş kanalları, enfeksiyonun aşırı yayılması ve dişin tedaviye yanıt vermemesidir. Bu gibi durumlarda implant etme ve diş çekimi seçenekleri tercih edilebilir.
Diş çekimi, geri kazanılamayacak durumda olan dişlerin çene kemiğinden çıkarılarak gerçekleştirildiği ortodontik tedavi yöntemidir. Diş çürüğü, diş eti hastalıkları, diğer dişlere yer açmak ve çene kemiği enfeksiyonları durumlarında tercih edilir.
Diş çekimi öncesi diş ve diş eti çevresi lokal anestezi kullanılarak uyuşturulur. Dişin gevşetilmesi sağlanarak atraumatik kuvvet psikleri ya da pens ile çekim yapılır. Kanamanın kontrol altına alınması ile dikiş işlemi ile sonlandırılır.
Diş çekimi sonrası iyileşme süreci başlar. Diş hekiminizin önerdiği ağrı kesiciler ile diş çekimi sonrası ağrı ve diş çekimi sonrası şişlik problemleri en aza indirgenir. İlk 24 saat süre içerisinde sigara içilmemesi ve ağzın çalkalanmaması önerilir.
Tüketilmesi gereken yiyecek ve içecekler hakkında doktorun verdiği önergeler dikkatlice uygulanır. Aşırı soğuk ya da sıcak yiyeceklerden kaçınarak sıvı ve yumuşak gıdalar ile beslenmeye özen gösterilmelidir.
Diş çekimi sonrasında nadiren de olsa bir takım komplikasyonlar meydana gelebilir. Çekim bölgesinde şişlik, ağrı, enfeksiyon ya da kanama gibi durumlarla karşılaşıldığında vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır.
Diş çekimi sonrasında eksik dişin yerine doldurmak için çeşitli tedavi seçenekleri yaptırmak mümkündür. Bunlar arasında hareketli protez, dental implant ve sabit köprüler bulunur. Kişisel İhtiyaç ve diş durumunuza göre diş hekiminiz sizlere en uygun tedavi seçeneğini önerecektir.
Diş tedavi sonrasında konforlu ve sağlıklı bir iyileşme süreci için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.
1. Ağrı ve Acı Hissiyatı Yönetimi
Diş tedavileri sonrası hafif hissedilen rahatsızlık, ağrı ve şişlik görülmesi normaldir. Diş hekiminiz tarafından önerilen ağrı kesici ilaçlar, düzenli olarak kullanıldığında süreci kolay yönetmenizi sağlayacaktır.
Böyle bir durum ile karşılaştığınız takdirde diş hekiminiz ile iletişim kurarak yapılması gerekenler hakkında bilgi alabilirsiniz.
2. İyileşme Süreci
Ortodontik tedaviler, ağız ve diş sağlığı durumunuz değerlendirilerek uygulanır. Diş ve diş eti sağlık durumu, bireysel unsurlar, ihtiyaç duyulan tedavi yöntemi faktörlerine bağlı olarak iyileşme süresi farklılık gösterebilir.
Diş dolgusu ve kanal tedavisi daha kısa sürede iyileşme sağlarken diş implantı ve diş çekimi gibi cerrahi işlemler, daha uzun bir iyileşme sürecine ihtiyaç duyabilir.
3. Ağız Bakımı
İyileşme süreci içerisinde ağız hijyenine özen göstermeniz oldukça önemlidir. Dişlerinizin günlük rutini olan diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız gargarası kullanımı ağız bakımında sizlere tam koruma sağlayacaktır. Fakat tedavi sonrasında gerçekleşen hassas bölgelerin tahriş olmaması adına, günlük diş ve diş eti sağlığı rutininiz için diş hekiminiz ile konuşmalısınız.
4. Diş Tedavisi Sonrası Beslenme
Diş tedavi sonrası doğru beslenme, iyileşme sürecinizi olumlu yönde etkiler. Özellikle, cerrahi işlemler ile gerçekleştirilen ortodonti tedavi süreçlerinde sıvı ve yumuşak gıdalar tercih edilebilir. Baharatlı, sıcak ve soğuk gıdalar, diş hassasiyetinizi arttırabilir. Gıdaları dikkatli ve yavaşça çiğnemeniz önemlidir. Dengeli beslenme hakkında diş hekiminizden destek alabilirsiniz.
5. Ortodontik Tedavi Sonrası Alkol Ve Sigara Tüketimi
Dolgu, kanal tedavisi ve diş çekimi ya da diğer ortodontik tedavi yöntemleri sonrasında sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Alkol ve sigara tüketimi, iyileşme sürecini yavaşlatarak istenmeyen komplikasyonlara ya da enfeksiyon riskine sebep olabilir.
6. Diş Tedavi Planına Uyulması
Diş tedavisi sonrasında diş hekiminizin planladığı düzenli kontrolleri ihmal etmeyin. Diş tedavi plan takvimini, düzenli bir şekilde takip ederek kontrollerinizi gerçekleştirin. Bu kontroller sayesinde, iyileşme süreciniz değerlendirilerek gereken yönergeler diş hekimi tarafından sizlere iletilecektir.
Tedavi Sonrası İyileşme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Diş tedavisi sonrasında iyileşme süreciniz, bireysel faktör, tedavi türü ve diş hekiminizin talimatlarına uyulmasına bağlıdır.
Tedavi bölgesinde ateş, şişlik, enfeksiyon belirtileri gibi anormal bir durum fark ederseniz, derhal hekiminize başvurmanız gerekir.
Ağız hijyenine özen göstermek, diş hekim önerilerini dikkate almak, dengeli beslenme ve kontrolleri takip etmek tedavi sürecinde iyileşme sürecini hızlandırır. Herhangi bir endişe ya da sorunuz olduğunda diş hekimine başvurmanız sizin için en doğru seçenek olacaktır.
Dolgu, kanal tedavisi ve diş çekimi arasındaki farklar nelerdir? Makalemizden memnun kaldıysanız, diğer yazılarımızı zevkle incelemeye geçebilirsiniz.