Tıbbi terimi “kserostomi” olan ağız kuruluğu günümüzde birçok insanın yaşadığı yaygın bir sorundur. Bu sorun genel olarak ağızda yeterli tükürük üretilmediği zaman meydana gelirken ağız sağlığından yaşam kalitesine kadar çeşitli olumsuz etkilere sebebiyet verebilir. Ağız kuruluğunun nedenlerini anlamak ve bu durumu önlemek için alınabilecek önlemleri bilmek, ağız sağlığını korumada önemli adımlardır. Bu yazımızda size ağız kuruluğu ile ilgili bilinmesi gerekenler ve bu duruma karşı alınabilecek önlemler hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.
Ağız kuruluğuna karşı alınacak önlemleri irdelemeden önce ağız kuruluğu nedir sorusuna yanıt vermek daha doğru olacaktır. Ağız kuruluğu, ağızdaki tükürük miktarının azalması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Tükürük, ağız sağlığı için hayati öneme sahip bir sıvıdır. Dişlerin çürümesini önler, yiyecekleri sindirmeye yardımcı olur. Ağız içindeki bakterileri kontrol eder ve ağız dokularını nemlendirir. Yeterli miktarda tükürük olmadığında ise ağız kuruluğu meydana gelir ve bu durum ağız sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
Günümüzde oldukça sık rastlanılan bu durum konuşmadan yemek yemeye ve hatta tat alma gibi günlük aktivitelerde zorlanmaya kadar birçok soruna yol açarken sosyal yaşamı da olumsuz etkiler.
Ağız kuruluğunun nedenleri oldukça farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak genel olarak ortaya çıkma sebebi yaşam tarzı, tıbbi durumlar ve kullanılan ilaçlarla ilgilidir. Ağız kuruluğuna neden olabilecek bazı durumları şu şekilde sıralayabiliriz.
- Birçok ilacın yan etkisi olarak ağız kuruluğu ortaya çıkabilir. Özellikle de antihistaminikler, tansiyon ilaçları, antidepresanlar ve ağrı kesiciler gibi yaygın kullanılan ilaçlar, tükürük bezlerinin fonksiyonlarını etkileyerek ağız kuruluğuna yol açabilir.
- Yaşlanma süreci de ağız kuruluğu riskini artırabilir. Yaşı ilerlemiş kişilerde tükürük bezlerinin işlevselliği azalırken bu da tükürük üretiminin azalmasına neden olabilir. Ayrıca yaşlılar genellikle birden fazla ilaç kullandıklarından bu ilaçların yan etkisi olarak da ağız kuruluğu yaşayabilirler.
- Ağız kuruluğuna neden olabilecek bazı kronik hastalıklar da vardır. Diyabet başta olmak üzere Parkinson Hastalığı Sjögren sendromu veya HIV/AIDS gibi hastalıklar bu duruma neden olabilir. Bu hastalıklar tükürük bezlerinin işlevini doğrudan etkileyebilir ya da dolaylı yoldan ağız kuruluğuna yol açabilir.
- Özellikle de boyun, baş bölgesine yapılan radyasyon tedavileri, tükürük bezlerine zarar verebilir. Bu zarar sebebiyle de ağızda tükürük üretimi azalabilir. Bu sorun kanser tedavisi gören hastalarda yaygın olarak görülür.
- Vücudun çok miktarda su kaybetmesi de ağız kuruluğuna yol açabilir. Gereken miktarda su içmemek, aşırı terleme, ateş ya da ishal gibi durumlar dehidrasyona ve dolayısıyla da ağız kuruluğuna neden olabilir.
- Burun tıkanıklığı veya uyku apnesi gibi durumlar ağzı açık uyumaya neden olabilir. Ağız açık şekilde uyumak ağızdaki tükürüğün buharlaşmasına neden olurken ağız kuruluğuna da yol açar.
- Sigara içmek, tükürük üretimini azaltır. Bu durum da ağız kuruluğuna neden olabilir. Aynı şekilde alkol tüketimi de ağız kuruluğunu artırabilir.
Basit birkaç yaşam tarzı değişiklikleri yanı sıra alınacak önleyici tedbirler ile ağız kuruluğu sorunu kolaylıkla kontrol altına alınabilir. İşte ağız kuruluğunu önlemek ve yönetmek için alınabilecek bazı önlemler:
Vücudun su dengesini korumak, ağız kuruluğunu önlemenin en basit yollarından birisidir. Gün boyunca düzenli olarak su içerek ağız dokularının nemli kalmasına ve tükürük üretiminin artmasına yardımcı olursunuz.
Düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, ağız sağlığını korurken ağız kuruluğunun olumsuz etkilerini de azaltır. Ayrıca alkol içermeyen ağız gargaraları kullanmak ağız kuruluğunu önlemeye yardımcı olabilir.
Şekersiz sakızlar ya da şekersiz pastiller tükürük üretimini teşvik ederek ağız kuruluğunu hafifletebilir. Aynı zamanda xylitol içeren sakızları çiğnemek diş çürümelerinin önlenmesinde de yardımcı olabilir.
Sigara ve alkol de ağız kuruluğunun artmasına neden olabilir. Bu alışkanlıkları azaltmak ya da tamamen bırakmak ağız sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur.
Kafein içeren kahve, çay ve gazlı içecekler, diüretik etkileri nedeniyle ağız kuruluğunu artırabilir. Bu tür içeceklerin tüketimini sınırlamak ağız kuruluğunun azaltılmasına yardımcı olabilir.
Limon, portakal gibi asidik meyveler, tükürük üretimini artırabilir. Ayrıca salatalık gibi su içeriği yüksek gıdalar da ağız kuruluğunun önlenmesinde yardımcı olabilir.
Eğer ağız kuruluğuna neden olan bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuza danışmalısınız. Doktorunuzdan kullanabileceğiniz alternatif ilaçlar hakkında bilgi alabilirsiniz. Bazı durumlarda doktorunuz tükürük üretimini artıran ilaçlar önerebilir.
Kuru ve soğuk havalarda evdeki nem seviyesini artırmak için bir nemlendirici cihazlar kullanmak faydalı olabilir. Bu durum hava yollarının nemli kalmasına yardımcı olarak ağız kuruluğunu azaltabilir.
Ağız kuruluğu sorununuz varsa düzenli olarak diş hekiminizi ziyaret etmek önemlidir. Diş hekimi, ağız kuruluğunun nedenlerini belirleyebilir ve uygun tedavi yöntemleri önerebilir.
Ağız kuruluğu, yalnızca rahatsız edici bir durum olmanın ötesinde aynı zamanda da ağız sağlığı üzerinde ciddi etkileri olabilecek bir problemdir. Nedenlerini anlamak ve bu durumu önlemek için alınabilecek önlemler hakkında bilgi sahibi olmak ağız sağlığını korumanın ilk ve en önemli adımıdır. Unutmayın ki ağız sağlığınız genel sağlığınızın bir parçasıdır.